Adaçayı (Salvia)
Adaçayı, nane ailesindeki bir bitki olan ortak adaçayının ( Salvia officinalis ) yapraklarından yapılır. Adaçayının yaprakları ellagik asit (çilek, ahududu ve cevizde bulunur) ve rosmarinik asit (biberiye ve fesleğende bulunur) gibi antioksidan bileşikler bakımından zengindir. Destekçiler, adaçayını bazı sağlık problemlerine yardımcı olabileceğini, kilo kaybını teşvik ettiğini ve saç sağlığını iyileştirebileceğini iddia etmektedir. Bende bu yazımda adaçayı nedir, nasıl demlenir, adaçayı çeşitleri nelerdir, cilde faydaları nelerdir, ne kadar tüketilmeli gibi sorulara cevaplar aradım. İyi okumalar.
Adaçayı Nedir

Adaçayı bitkisi (Salvia); ballıbabagiller (Lamiaceae) familyasından Salvia cinsini oluşturan kokulu bitki olan adaçayı (Anadolu adaçayı)batı ve güney-batı Anadolu'da bol olarak yetişmektedir. Ada çayı bitkisi 30-70 cm boyunda çalılmsı bir görüntüye sahip menekşe renkli çiçeklerinin halka dizilmiş görüntüye sahiptir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak, ıtırlı bir koku yaymaktadır. Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan mavi–menekşe renkli çiçeklerin pırıltısı uzaklardan seçilebilir. Çayır ada çayı (Anadolu adaçayı) batı ve güney-batı Anadolu'da bol olarak yetişmektedir.
Tüylü ve beyazımsı bir renkli olan yapraklarının kurusu çay gibi haşlanarak içildiği gibi, et yemeklerine koku ve lezzet vermek için de kullanılır. Özellikle karaciğer, ördek, kaz, tavuk ve av hayvanlannın kızartmalannda çok hoş bir koku ve tat verdiği için kullanılmaktadır. Avrupa ülkelerinin mutfaklarında kızarmış patateslerin, hamurlara koyulan yağlara koku kazandırmak için, salamura yaparken, etlerin dinlendirilmesinde çok kullanılmaktadır. Aynı zamanda haşlanarak elde edilen çayı kadınların göğüslerini büyütmekte de faydaları oluyordur.
Adaçayı'nın Faydaları
Adaçayının barındırdığı carnosol asiti ve cirsimaritin antibiyotik özelliği olan etkin maddelerdendir. Özellikle salvin ve carnosol asidi, bakterilerde RNA-sentezini etkileyerek çoğalmalarını ve rejenerasyonlarını engellemektedir. Adaçayında bulunan önemli bir eterik yağ da, barındırdığı cineoldür. Cineol, öksürüğü engelleyici bir malzemedir. Kısaca, ada çayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal bir öksürük engelleyici olarak kullanılabilmektedir.
Ada çayı, aynı zamanda şişkinlik, ishal ve bağırsak iltihabı rahatsızlıklarında alınır. Çalkalama/gargara yaparak diş eti kanamaları için kullanılmaktadır. Harici uygulandığında deride var olan hasar ve yaraları hafifletir, cilt yanıklarını tedavi eder. Pratisyen hekimler anne sütünün taşma olaylarını nizama sokmak için ada çayı kullanırlar.
Adaçayı Nasıl Kullanılır
Bitki yaprakları çiçeklenme öncesi, Mayıs-haziran aylarında toplanır. Etken maddelerinin doruğa ulaştığı öğlen saatlerinde toplanan yapraklar, gölgeli ve havadar bir yerde kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanmaktadır. Adaçayı özellikle çayı demlenerek içilir. Ayrıca, yemeklere ve çorbalara tat ve koku vermek için de kullanılır. Banyo suyuna katılırsa vücuda zindelik verir. Özellikle hazmettirici ve gaz söktürücü özellikleri nedeniyle yemeklerden sonra içilmesi yararlıdır. Ada çayı suyu ile ağızda gargara yapıldığında bademcik, diş eti ve boğazlarda meydana gelen iltihaplar kısa sürede iyileşir.
Bu bitkinin çiçekleri, gargara ve ada çayı sirkesi yapmak için toplanmaktadır (bir avuç çiçek, doğal sirkenin içinde bir süre bekletilir) ve elde edilen sirke, uzunca bir süre hasta yatağından kalkamayan kişilere rahatlatıcı ve canlandırıcı anlamda sürülerek, masaj yapılır. Yapraklar daha çiçeklenme başlamadan, mayıs ve haziranda toplanır. Bitki kuru ve güneşli günler boyunca, eterli yağlar oluşturduktan sonra, yapraklar öğlen güneşinde toplanır ve gölgede kurutulur. Ada çayı, çok eski çağlarda da ünlü bir şifalı bitki olarak tanınmaktadır.
Adaçayının Zararları
Düşük kan şekeri problemi yaşayanların, kan şekerini daha da düşüreceğinden, kullanmaması tavsiye edilmektedir. Fazla adaçayı içerseniz beyne toksit olabileceği belirlenmektedir. Tansiyonu yükseltebilmektedir. Mideye dokunabilmektedir. Hamilelik dönemlerinde düşük riskine yol açabilir.
Kalp çarpıntısına sebep olabilmektedir. Epilepsi nöbetlerini atağına yol açabilir. Emziren kadınlarda sütün azalmasına yol açacağından bebeğinizi sütten ayırdıktan sonra birikmiş sütleri azaltmak için kullanılabilir. Alerjiye yol olabilir. Sperm sayılarını azalttığı bilinmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder