Sığır Kuyruğu Otu (Yün Otu)

Ülkemizde en uğrak alanların başında, bitki çaylarına, yeni ve şifalı bitkiler keşfetmeye meraklı olanlar mutlaka bu yazıyı okumaları gerekmektedir. Bugün size isminin ilginçliğiyle dikkat çeken ama görünce büyük bir ihtimalle çok tanıdık gelecektir. Hatta aranızdan bazılarının ilk kez duyacağı ve öğreneceği sıra dışı bir bitkiden söz edeceğiz. Bu yazımda sığır kuyruğu otu nedir , yün otu nedir, faydaları nelerdir, neye iyi gelir, zararları nelerdir, nasıl kullanılır, neye yarar gibi sorulara cevaplar aradım. İyi okumalar.

Sığır Kuyruğu Otu Nedir

Sığır kuyruğu, sıraca otugiller sıracagiller(Scrophulariaceae) familyasında incelenen Verbascum cinsini meydana getiren iki yıllık bitkidir. Kuzey Yarıküre'nin ılıman alanlarıyla, özellikle Avrasya'nın doğu bölgesinde yaygın şekilde yetişmektedir. Ülkemizde de yol, bahçe ve tarla kenarlarında sıkça boy vermektedir. 60-200 cm. arasında uzayabilen, iki yıllık dayanıklı otsu bitkidir. Sarımsı renkli ve yuvarlak kesitli, dayanıklı, ince tüylerle kaplı, dik ama dallara ayrılmayan yapıdaki gövdesi ve bitkinin birinci yılında, tabanında rozet şekli oluşturan, ikinci yılında gövdesinden de uzayan iri yaprakları vardır. Sığırkuyruğunun yaprak ve çiçekleri, yapışkan bitki sıvısı, saponinler, uçucu yağ ve verbaskosit adı verilen flavonitler ile glikozitleri barındırır. Bol miktarda nektar içeren çiçekleri, bal arılarını bitkiye çeker.

Eski Roma zamanında sığır kuyruğu otu daha çok soğuk algınlığı ve öksürük tedavisinde kullanılmaktaydı. Akciğer ve bronş tıkanıklığını hafifletmek, mukusu atmak için en çok başvurulan bitkilerden biriydi. Aneljezik ve antiseptik özellikleri otun verem, idrar söktürücü, astım belirtilerini hafifletici ve balgam söktürücü olarak kullanılmasını sağlamış.

Sığır Kuyruğu'nun Faydaları

Çiçekleri müsilaj, uçucu yağ ve glikozitler taşımaktadır. Aynı zamanda balgam söktürücü ve göğüs yumuşatıcı olarak kullanılmaktadır. Bazı sığır kuyruğu türlerinin tohumları saponin taşıdıklarından kaynaklı balıklar için zehirli olup, balık avlamada kullanılır. Bitkinin yaprakları da terletici, balgam söktürücü, idrar arttırıcı ve kabız edici olarak kullanılır. Basur için de kullanılır. Balgam söktürücüdür. Göğsü yumuşatır. Bronşit ve kronik öksürük durumlarında iyileştiricidir. Solunum yolları mukozasının enfeksiyonlarında iyileştirici etkiler yapar. Sesin boğuklaşması ve ses kısıklığı durumunda iyileştiricidir. Mide üşütmesinden kaynaklı meydana gelen karın ağrısını geçirir aynı zamanda idrar söktürücüdür. Sakinleştiricidir.

Sığır Kuyruğu Otu Nasıl Kullanılır

Sığır kuyruğunun yaprakları yaz ortasında kahverengileşmeden evvel toplanıp özenle kurutulmaktadır. Çiçekleri ise, yaz ortasından sonbahar başlarına kadar kuru havada toplanır gölge yerde ve ya 40 dereceden sıcak olmayan yapay ısıtmalı yerde kurutulmaktadır. Bitki nemli yerde kalırsa tıbbi etkilerini yitirir.

Sığır Kuyruğu Otu Çayı

Bu şekilde toplanıp kurutulmuş ve saklanmış olan yaprak-çiçek karışımından 1 tatlı kaşığı alınıp 1 bardak kaynar suda demlendirilerek elde edilen infüzyondan, günde üç kez birer bardak tüketilir.

Sığır kuyruğu, ayrıca etkili bir yara iyileştiricidir. Ciltte yaşanan yanmaları da geçirir. Bunun için, körpe yaprak ve çiçekleri ezilerek bir yara lapası hazırlanır. Bu lapa şikayetli bölgelerde dıştan uygulanır. Sığır kuyruğunun taze çiçekleri banyo suyuna katılırsa cildi yumuşatır ve sarı saçları parlaklaştırır.

Sığır Kuyruğunun Zararları

Pek çok derde deva pek çok hastalığa şifa niteliği taşıyan sığır kuyruğu otunun insan vücuduna faydaları kadar zararları da meydana gelebilmektedir. Sığır kuyruğu otunun  içeriğinde var olan bileşenlerden kaynaklı bazı durumlarda kullanılmaması önerilmektedir. Sığır kuyruğu otunun başlıca yan etkileri ve zararları şu şekildedir;

• Alerji tedavisi gören hastaların doktor kontrolünde tüketmeleri gerekmektedir.
• Emzirme ve gebelik döneminde ki kadınların doktor kontörlünde tüketmesi gerekir.
• Kanser tedavisi alan hastaların doktor kontrolünde tüketmeleri gerekir. 
• Küçük çocukların kullanmaması önerilmektedir.
• Mide hastalıkları yaşamakta olan bireylerin doktor kontörlünde tüketmeleri önerilmektedir.